ara

Akıllı Şehirlere Dönüşüm Yolunda Türkiye

Ulaşım, enerji ve su alanlarını kapsayan bu araştırma raporu, Türkiye’nin akıllı şehirler konusundaki mevcut resmini ortaya koyabilmeyi ve bu doğrultuda ülke çapında geliştirilecek akıllı şehirler yol haritasının ve stratejisinin oluşturulmasında yol gösterici olabilmeyi amaçlamıştır. Bu çalışma, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği işbirliğinde, Novusens’in Akıllı Şehirler Enstitüsü yürütücülüğünde, Mastercard ve Intel Türkiye sponsorluğunda, Türkiye’nin büyükşehir belediyelerinde, bu şehirlere bağlı idareler ile ilçe belediyelerinde, sular idarelerinde ve enerji dağıtım şirketlerinde gerçekleştirilmiştir…

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de akıllı şehirler üzerine olan çalışmalar hız kazanı- yor. 2015 yılında Brookings Institute tarafından yayımlanan ‘Global Metro Monitor’a göre dünyanın en hızlı büyüyen metropol bölgeleri Çin, Türkiye ve Orta Doğu’da bulunmaktadır. Raporda yayımlanan endekse göre dünyada en hızlı büyüyen 10 metropol şehir arasında Türkiye’den 4 şehir yer almakta olup bunlar İzmir, İstanbul, Bursa ve Ankara’dır.

Bu bağlamda gerek ülkemizde, gerekse yurt dışında akıllı şehirler konusunda çalışan tüm kurum ve kuruluşlara referans olması planlanan bir çalışma yapılmıştır. Söz konusu çalışma, 2 aşamalı planlanmış olup, 1. aşaması tamamlanmıştır. İlk aşamanın çıktısı olan mevcut durum analizi niteliğindeki çalışma ulaşım, enerji ve su alanlarında ortaya çıkan çarpıcı sonuç- lar ile önümüzdeki dönemde atılabilecek adımları ortaya koymaktadır

"Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu" kapsamında ilgili kurum ve kuruluşlarla pek çok yüz yüze görüşmeler yapılmış olup, bu görüşmelerin yanı sıra akıllı şehirler konusundaki uygulamalar ve yaklaşımlar hakkında bilgi toplamak amacıyla çevrimiçi bir anket aracı hazırlanıp, uygulanmıştır. Bu çalışmada katılımcılardan odak alınan Ulaşım, enerji ve su alanlarında, vatandaşları doğrudan etkileyip fayda sağlayan ve aşağıdaki özelliklere sahip akıllı şehir uygulamalarının dikkate alınması istenmiştir:

  • Veri toplama – kent şartlarını ölçümleme ve izleme için kullanılan sistemler/akıllı cihazlar/sensörler aracılığı ile söz konusu alan hakkında verilerin toplanması.
  • Veri iletişimi – toplanan verinin kablolu veya kablosuz ağlar aracılığı ile başka sistem / cihaz / merkezlere iletilmesi.
  • Veri analizi: İlgili alan hakkında kent verilerinin analiz edilerek vatandaşlara fayda sağlayacak gerçek zamanlı karar verme veya geleceğe yönelik çıkarımlar için kullanılması:
    • Anlık verilerin sorumlular / vatandaşlar tarafından anlaşılabilecek şekilde paylaşımı,
    • Verilerin optimize edilerek yük dengelemesi yapılması,
    • Geleceğe dönük tahminlerde bulunulması gibi.

Akıllı Şehir Tanımları

Şehirler, yaratıcılığın ve inovasyonun merkezleridir. Ancak nüfus artışı, hızlı kentleşme, iklim değişikliği gibi etkenler, şehirlerin ulaşım, çevre ve sağlık gibi konularda artan baskılarla ve zorluklarla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır.

‘Global Metro Monitor’a göre dünyanın en hızlı büyüyen metropol bölgeleri Çin, Türkiye ve Orta Doğu’da bulunmaktadır. Raporda yayınlanan endekse göre dünyada en hızlı büyüyen 10 metropol şehir arasında Türkiye’den 4 şehir yer almakta olup bunlar İzmir, İstanbul, Bursa ve Ankara’dır.

“Akıllı Şehir” kavramının Türkiye’de yaygın bir şekilde uygulanması için yol gösterici olacak çalışmalara İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi akademik destek veriyor. “Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu” basın toplantısı (soldan sağa): İTÜ Bilgisayar Bilişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sema F. Oktuğ, MasterCard Genel Müdürü Yasemin Bedir, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü Kurucu Ortağı Berrin Benli, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın.

Bu zorlukların aşılmasında ve hatta fırsata dönüştürülmesi sürecinde, şehirlerin akıllı olmaları teşvik edilmektedir. Bununla birlikte, akıllı şehir kavramı son derece geniş ve karmaşık olup, üzerinde hemfikir olunmuş bir tanım bulunmamaktadır. Akıllı şehirlerin tanımlarının bir kısmı geniş kapsamlı iken, diğerleri teknoloji, veri veya vatandaş odaklıdır.

Akıllı şehirler tanımlarının çoğunun ortak yönü, şehirlerin ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlarıyla ilgili sürdürülebilirlik zorluklarını, akıllı teknolojilerin ve verinin kullanımı yoluyla çözmelerini içermeleridir. Aşağıda söz konusu akıllı şehir tanımlarından bazılarını bulabilirsiniz:

1. Akıllı şehir, vatandaşlarına sürdü- rülebilir, refah seviyesi yüksek ve katı- lımcı bir gelecek sunmak için etkin olarak entegre edilmiş sayısal ve beşeri sistemlerden oluşur (İngiliz Standartları Enstitüsü – BSI).

2. Akıllı şehirler, geleneksel hizmetlerin ve ağların sayısal ve telekomünikasyon teknolojileri kullanarak, yaşayanların ve işyerlerinin fayda sağ- layacağı şekilde daha verimli hale getirildiği yerlerdir (Avrupa Birliği)

3. Akıllı şehir, ‘bilgi ve iletişim teknolojilerini şehrin yaşanabilirliğini, çalışılabilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağ- lamak için kullanan şehirlerdir (Akıllı Şehirler Konseyi- Smart Cities Council)

Yaklaşım

Çalışma Türkiye’deki büyükşehir belediyelerinde, bu şehirlere bağlı idareler ile ilçe belediyelerinde, sular idarelerinde ve enerji dağıtım şirketlerinde gerçekleş- tirilmiştir. Proje kapsamında, söz konusu kurumlarla pek çok yüz yüze görüşmeler yapılmış, ayrıca projeye özgü bir anket çalışması ile de akıllı şehirler uygulamaları hakkında çeşitli açılardan bilgi toplanmıştır.

Daha sonra anket çalışmasının ortaya çıkardığı sonuçlar derinlemesine analiz edilerek mevcut yaklaşımlar, anlayışlar, karşılaşılan güçlükler, akıllı şehir projelerinin başarısına katkıda bulunan faktörler ortaya konmaya çalışılmıştır.

Çalışmaya katılan 105 kurumun dağı- lımına bakıldığında beşte biri büyükşehir belediyesi (21 adet) olup, üçte ikisinin nü- fusu 1 milyonun üzerindedir. Katılımcıların yarıdan fazlası ise büyükşehir ilçe belediyelerinden (60 adet) oluşmaktadır. Bü- yükşehir belediyelerine bağlı olan Sular İdareleri de (14 adet) katılımcı kurumların %13’ünü teşkil etmektedir. Diğer kategorisinde yer alan 4 kurum da benzer şekilde büyükşehir belediyelerine bağlı idarelerdir. Dolayısı ile büyükşehir belediyeleri ve bağ- lı idareleri, çalışmaya katılan kuruluşların yaklaşık %37’sini oluşturmaktadır. Enerji dağıtım şirketleri de katılımcıların yaklaşık %5’ini teşkil etmektedir (Şekil 1).

Temel Bulgular

Akıllı şehirler, teknoloji yardımıyla pek çok çözümler sunmakla birlikte, odağının teknoloji değil, insan olması önem taşımaktadır. Teknolojinin, vatandaşların yaşam kalitesini arttırmaya destek olacak bir araç olarak kullanılması, akıllı şehir uygulamalarının başarıya ulaşması açısından kilit bir öneme sahiptir. Söz konusu çalışmada, tespit edilen temel bulgular aşağıda listelenmiştir:

1. Akıllı şehir uygulamalarında en önemli güçlük olarak finansal yetersizlik gösterilmiş olup, çalışmaya katılanların yaklaşık %60’ı bu konuda belediye kaynaklarının kullanımına işaret etmişlerdir.

2. Kurumlar arası işbirliğinin eksikliği akıllı şehir uygulamalarının önündeki en önemli bir diğer engel olarak ortaya çıkarken, aynı zamanda projelerin başarılı olması için gerekli kritik başarı faktörleri arasında da başlarda yer almıştır. Özellikle sivil toplum kuruluşları (STK), üniversiteler ve diğer belediyelerle işbirliğinin daha da geliştirilebileceği gözlemlenmiştir

3. Akıllı şehir uygulamalarında yenilikçi yaklaşımlar katılımcıların kritik başarı faktörleri arasında ilk sırada yer almıştır. Kurumların akıllı şehir teknolojileri konusundaki gelişmeleri yakından takip ederek ve içselleştirerek, bunları şehrin ihtiyaç- larına göre hızlı bir şekilde adapte edebilmek için değişim ve yenilik yönetimi gibi konulara önem vermeleri gerekmektedir.

4. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde uzmanlık, akıllı şehir uygulamalarında en kritik başarı faktörleri arasında belirtilmiştir. Bu durum, akıllı şehirler konusunda bilgi ve deneyim eksikliği ile birlikte ele alındı- ğında, uygulamalarda yetkin insan kaynağı konusunun önemi ortaya çıkmaktadır.

5. Vatandaşın sürece dahil olması akıllı şehir projelerinin başarısı açısından önemli olarak addedilmekte olup, akıllı şehir uygulamalarının amaçları arasında vatandaşın hayatının kolaylaştırılması ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ilk sırada yer almıştır

6. Mevcut akıllı şehir uygulamalarının beklenildiği ölçüde bulut bilişim ve büyük veri analitiğinden faydalanmadıkları gözlemlenmiştir. Mobil uygulamalar ise oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır (Şekil 2).

7. Akıllı şehir uygulamalarında Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) altyapısı bir yandan söz konusu projelerin başarısı açısından en önemli unsurlar arasında yer alırken, diğer yandan da bu projelerin gerçekleştirilmesi esnasındaki en önemli engellerden birisi olarak değerlendirilmektedir

8. Akıllı kart veya akıllı cihaz uygulamaları ile ödemeler, araştırmaya katılanların dörtte biri tarafından kullanılmakta olup, uygulamalar çoğunlukla ulaşım alanındadır (Şekil 3).

9. Çalışmaya katılanların yaklaşık %90’ı akıllı şehir uygulamasının ürettiği yerel verilerin, bilgi güvenliği ve mahremiyet ilkeleri dikkate alınarak, BİT destekli, yenilikçi çözümler kazandırılması için kullanıma açılmasını faydalı bulmuşlardır.

10. Çalışmaya katılan her üç büyükşehir belediyesinden ikisi ulaşım konusunda akıllı uygulamalar planlıyor, daha sonra sırasıyla enerji ve su alanlarında planlı yatırımlar öne çıkmaktadır

11. Ulaşım alanında en çok görülen akıllı uygulamalar; trafik izleme sistemleri, elektronik ödeme sistemleri ve akıllı duraklardır

12. Enerji alanındaki en yaygın akıllı uygulamalar akıllı sokak aydınlatması sistemleridir; daha sonra elektrik dağıtımı, akıllı şebekeler ve akıllı elektrik sayaçları gelmektedir

13. Su alanındaki akıllı uygulamalarda en başta elektronik ödeme sistemleri yer alıyor, akıllı su sayaçları ve talep yö- netimi ile otomatik su kalitesi izleme bunu takip etmektedir.

Sonuç

Akıllı şehir kavramı ve ilgili uygulamaları, ülkemizde henüz gelişmekte olduğundan, doğası gereği bazı riskleri de bünyesinde barındırmaktadır. Akıllı şehirler konusunda sorumluluk taşıyan tüm kurum ve kuruluşların, akıllı şehirlerin gelişimi sırasında, mevcut risklerin farkında olup, planlı bir risk yönetimi ile akıllı şehirlerin gelişimine engel teşkil etmesini önleyebilirler. Bu da, yine, kurumlar arası işbirliğini gerektiren önemli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır

“Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu”, Türkiye’nin akıllı şehirler konusunda mevcut durumunu ortaya koymaktadır. Çalışmanın devamında, akıllı şehirlere dönüşümü tercih eden şehirlere odaklı çalışmalar yapılacak olup, söz konusu çalış- maların aşağıdaki adımları içermesi öngörülmektedir:

1- Anlama: İhtiyaçların, sorunların ve önceliklerin belirlenmesi.

2- Vizyon: Akıllı şehir vizyonunun saptanması.

3- Strateji: Odak alanların saptanması.

4- Eylem Planı: Program ve projelerin önceliklendirilmesi.

5- Uygulama ve İzleme: Kritik başarı göstergelerinin tanımlanması ve sürekli değerlendirilmesi.

Akıllı şehirler, teknoloji yardımıyla pek çok çözümler sunmakla birlikte, odağının teknoloji değil, insan olması önem taşımaktadır. Teknolojinin, vatandaşların yaşam kalitesini arttırmaya destek olacak bir araç olarak kullanılması, akıllı şehir uygulamalarının başarıya ulaşması açısından kilit bir öneme sahiptir.